1 MAYIS'TA ALANLARA!
(30 Nisan 2010)

1 Mayıs 2010’da, 32 yıl aradan sonra emeğin bayramı İstanbul Taksim Meydanı’nda kutlanıyor.

Kanlı bir provokasyonun eseri 1 Mayıs 1977 katliamı, hâlâ aydınlatılmayı bekliyor.

12 Eylül darbesinin resmileştirdiği emek düşmanlığına karşı verilen mücadele, 1 Mayıs’ın “Emek ve Dayanışma Günü” olarak kabul edilmesini ve emekçilerden çalınmış Taksim Meydanı’nın açılmasın sağladı. Bu kazanımlar tüm ülkeye kutlu olsun, kazanımlarımızı arttırmaya inatla devam diyoruz.

Türkiye Tiyatrolar Birliği olarak Türkiye’nin neresinde olursak olalım alanlarda emeğin saflarındayız. Aramızda dolaşıma soktuğumuz mesajı buradan da yinelemek istiyoruz:

TÜRKİYE TİYATROLARI BİRLİĞİ 1 MAYISTA,
İŞÇİLERİN EMEKÇİLERİN, ÜLKEDE VE DÜNYADA SAVAŞA KARŞI BARIŞIN SAFLARINDA,
İNSANA VE DOĞAYA KARŞI HER TÜRLÜ AYRIMCILIĞIN VE DÜŞMANLIĞIN KARŞISINDA OLACAK!


TÜM SANAT EMEKÇİLERİ 1 MAYIS’TA ALANLARA!

YAŞASIN 1 MAYIS!

YAŞASIN TİYATRO!

Türkiye Tiyatrolar Birliği

5 YIL BOYUNCA SANAT YAPMA YASAĞI GETİRİLEN SANATÇILARIN YANINDAYIZ

30/04/2010

9 Nisan 2010 tarihinde, Batman Kültür Sanat Festivali, Newroz kutlaması ve çeşitli basın açıklamalarında “def çalıp insanları coşturdukları” gerekçesiyle Bahar Kültür Merkezi, Müzik ve Tiyatro Grubu üyelerine sanat yapma yasağı getirildi. Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi, 13 tiyatrocu ve müzisyene 10’ar ay hapis cezası vermekle kalmadı, bu sanatçıların 5 yıl boyunca herhangi bir sosyal ve sanatsal etkinliğe katılmalarını da yasakladı.

Böylece sanat yapma olanaklarının altyapı imkânları daraltılarak kısıtlanmasından, oyunların yasaklanmasına kadar varan baskı örneklerine Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi absürdizmin sınırlarını zorlayarak bir yenisini daha ekledi.

TTB İstanbul Üyeleri Tarafından Organize Edilen İATG 2010 Başlıyor!

29/04/2010

2010'DA İSTANBUL AMATÖR TİYATRO GÜNLERİ (İATG) İLE TİYATRO BAHARINA MERHABA!

İATG ilk kez Boğaziçi Üniversitesi Oyuncuları (BÜO) tarafından 1985 yılında gerçekleştirildi. 1985–1987 yılları arasında BÜO tarafından düzenlenen bir üniversite şenliği olarak pek çok tiyatro topluluğunu bir araya getirmeye devam etti, 12 Eylül döneminin tiyatro sanatı üzerindeki baskısının aşılmasında ve ülke tiyatrosunun yeniden filizlenmesinde çok önemli bir işleve sahip oldu.

Sonrasında şenliği topluluklararası bir organizasyona evriltme zamanı geldiği, aksi takdirde sıradanlaşacağı ve alternatif olma özelliğini kaybedeceği yolundaki tartışmaların etkisiyle organizasyona bir süre için ara verildi.


Tiyatroya Engellemeler Türkiye’nin Ayıbı Olmaya Devam Ediyor

23/04/2010

Yılmaz Okumuş’un yazdığı Haldun Açıksözlü’nün sergilediği “Laz Marks” oyununa İdil ve Cizre’de salon tahsisi yapılmayarak engelleme yapıldığını öğrendik.

Tiyatro sanatına ülke çapında saldırı ve engellemeler sürüyor. Öyle ki, engellemeler yetmezmiş gibi, mahkemelerde sanat insanlarına sanat yapmama cezası dahi verilebiliyor.

Tiyatroya İkibinli yıllarda gerekçesi ne olursa olsun engelleme yapmak ülkemizin bir ayıbı olarak ortada duruyor.

Ülke yöneticileri!

Taşkışla Sahnesizzz!

12/04/2010

SAHNEMİZ YOKTU;
127 NUMARALI SALON İÇİN PROJE ÇİZDİK, DİLEKÇE VERDİK, TAKİP ETTİK, KONUŞTUK, TALEP ETTİK.

OLMADI!

DERDİMİZİ ANLATMAK İÇİN;
MASALARIN ÜSTÜNDE OYNADIK, PANKART AÇTIK, BİLDİRİ YAYINLADIK, TEKRAR KONUŞTUK, TEKRAR TALEP ETTİK.

OLMADI!