1. Antalya Çocuk ve Gençlik Festivali / 19-20-21 Mart 2010

26/03/2010

Türkiye Tiyatrolar Birliği’nin Ankara Buluşması’na katılan Antalya Bölge Tiyatrosu yönetmeni Hakan Güneri’yle çocuk tiyatrosu üzerine yaptığımız toplantıda bir araya geldik. Hakan Güneri’nin Antalya’da profesyonel olarak çocuk tiyatrosu yapan ve aynı zamanda büyüklere yönelik gösteriler de hazırlayan bir grubu bulunuyor. Güneri Ankara Buluşması'ndaki atmosferden etkilenerek Antalya'da da bir buluşma yapmayı düşündüğünü Türkiye Tiyatrolar Birliği'ne iletti.

Antalya’da Belediye’den tanıtım ve bir otelden konaklama desteği alan Güneri oradaki yöneticilerin de önerisiyle buluşmanın başlığını Ankara’dan Assitej ( Uluslar arası Çocuk ve Gençlik Tiyatroları Birliği) ile de görüşerek, “1. Çocuk ve Gençlik Tiyatroları Festivali” yapma kararı aldı. Buluşmanın içeriğinde çocuk ve büyüklere yönelik oyunlar, atölye çalışmaları ve iki toplantı vardı.



Festivalin Üç Günü

Festival’in ilk günü programda yer alan iki çocuk oyunu organizasyon sorunları nedeniyle gerçekleşemedi. Milli Eğitim Müdürlüğü ile görüşen ve çocukları oyunlara organize etmeye çalışan son anda kimi anlaşmazlıklar sonucu bu düzenlemeyi gerçekleştiremediler.

Festival’in ilk günü iki etkinlik gerçekleşebildi. Bunlardan ilki Elif Temuçin’in Obje Tiyatrosu üzerine atölye çalışması (toplam 18 kişi katıldı) ikincisi ise Antalya Belediye Tiyatrosu’nun sahnelediği Dario Fo’nun “Ödenmeyecek Ödemiyoruz” oyunu oldu.

Festivalin ikinci günü sabah Tiyatro Su Perisi ve Antalya Bölge Tiyatrosu iki çocuk oyunu gösterisi yaptı. Gösterilerden biri Antalya Kültür Merkezi(AKM) salonunda gerçekleşirken diğeri Hakan Güneri’nin şişme bir balondan yapılmış tiyatro salonunda yapıldı. Gösterilere genel olarak çocukların katılımı düşüktü.

Çocuk tiyatrosu forumunda ise Assitej’den Doç. Tülin Sağlam, Nurkut İlhan, Ceren Okur, OYÇED temsilcisi Doç. Dr. Nil Ünlü Aycıl, oyun yazarı Ahmet Önel, Ankara’dan Kımız Bozkır, Mehmet Esatoğlu ve Hakan Güneri söz aldı. Güneri konuşmasında festivalle ilgili bilgiler sundu. Antalya buluşmasında aynı kentte yaşayan, oyun üreten kişilerin ilk kez bir araya geldiğini belirtti. Ayrıca Akdeniz bölgesinde 21 tiyatronun buluşmadan haberdar olduğunu ve destek verdiklerini belirtti.

Doç. Tülin Sağlam çocuk ve gençlik tiyatrolarının ülke düzeyinde yaygın bir biçimde etkinlikler yaptığını ancak bu alanda aynı oranda örgütlülüğünün olmadığını belirtti. Mehmet Esatoğlu ülkemizde çocuğa yönelik tiyatronun geçmişinden söz ederek çocuğun yarının izleyicisi olarak görülüşünden ona yönelik sanat üretmeye dönüşen süreci anlattı. Foruma katılanlar işin pedagojik yanının nasıl işlemesi gerektiğine yönelik görüşler belirttiler. Bu konudaki kriterlerin detaylandırılması gerektiğine dikkat çektiler. Antalyalı topluluklar başta okullar olmak üzere çeşitli kurumlarla yaşadıkları sorunları dile getirdiler. Antalya’da okullarda çocuk oyunu oynama önündeki engel ve yasaklardan bahsettiler.

Eğitim kurumundaki müdür ve öğretmenlerin tiyatroya salt eğitici bir etkinlik olarak yaklaştıklarından işin eğlendirici yanını ise göz ardı etmelerinin yarattığı sorunlar dile getirildi. Çocuk kitlesinin sanatsal taleplerinin araştırılarak ortaya konmasının önemi vurgulandı. Çocuk tiyatrosuna yalnızca kar elde edilen bir alan olarak yaklaşmanın yarattığı sonuçlar ele alındı. Doğru perspektifli bir çocuk oyunu ile ticari ortam arasındaki çelişkiler ortaya koyuldu. Ülkemizde çocuk ve gençlik tiyatrosu alanındaki birikimin derlenip toparlanması için Assitej ve Türkiye Tiyatrolar Birliği arasında ortak bir çalışmanın örgütlenmesine karar verildi. Festivalin akşam etkinliğinde Antalya 3. Zil tiyatro topluluğunun sergilediği “Albayın Karısı” adlı oyun izlendi.

Festivalin son günü Türkiye Tiyatro Birliği ile Antalya Bölgesi tiyatrolarının buluşması gerçekleşti. Toplam 22 kişinin katıldığı buluşmaya Antalya’dan Akdeniz Sanat Tiyatrosu, Tiyatro Ada, Antalya Bölge Tiyatrosu, Kırmızı Kalem Tiyatrosu, Balon Tiyatro, Su Perisi, Korkuteli İnci Tiyatrosu ve 3. Zil tiyatroları katıldı. Toplantının ilk bölümünde TTB adına Mehmet Esatoğlu, Zafer Gecegörür, ve Volkan Mantu, Türkiye tiyatro örgütlenmesinin tarihini, TTB’nin kuruluş aşamasını ve bugün geldiği durumu kapsayan bir sunum gerçekleştirdiler. Sunumun amacı Antalya Bölgesindeki tiyatrolara TTB’yi tanıtmaktı. Verilen arada Antalya Bölge Tiyatrosu “Ateş ve İhanet” adlı oyununu Antalya Kültür Merkezi’nde sergiledi.

Toplantının ikinci bölümünde ise Antalya bölgesinde örgütlenmeye duyulan ihtiyaç ve örgütlenmenin hangi ayaklarla ilerleyeceği tartışıldı. Toplantıya katılan topluluklar, örgütlenme konusunda irade göstermek  ve  TTB'ye katılmak istediklerini biçimsel olarak da bunu bir dernek vasıtasıyla yapmayı tasarladıklarını aktardılar ve öncelikli olarak örgütlenme toplantılarına hız vererek TTB’ye katılımlarını tartışacaklarını belirttiler. Ayrıca Devlet Tiyatrosu ışık emekçilerinin oluşturduğu Işık-Der temsilcisi de kendi içlerinede görüşerek TTB'ye destek verebileceklerini belirtti.

Toplantı katılımcılarından Ali Çakalgöz ise Afyonkarahisar Belediyesi Şehir tiyatrosunda çalışırken yardımcısı Sultan Örenkaya ile birlikte oyuncularının da iş akitlerinin feshedildiği ve belediye tiyatro salonunun yıkılacağı bilgisini verdiler. Bunun üzerine toplantıya katılan topluluklar; iş akitlerinin yeniden iade edilmesi ve salonun yıkımının durdurulmasıyla ilgili olarak belediyeye dönük bir baskı oluşturabileceklerini bildirdiler.

Bununla birlikte 27 Mart tarihinde İstanbul’da düzenlenecek olan ve ana teması “Sanatıma Dokunma” olarak tanımlanan yürüyüşte de, sanat üzerine oluşturulan baskılara örnek olarak bu durumunda verilebileceği konuşuldu.

TTB temsilcileriyle Antalya bölgesindeki tiyatro gruplarının yaptığı toplantıda, Antalya'da bir bölge örgütlenmesi oluşturmak açısından ilk adımın atıldığını söylemek mümkün. Fakat bununla birlikte; bölgede toplantıya katılanlar dışında pek çok topluluk bulunuyor. Bu toplulukların da bu örgütlülüğe aktif olarak dâhil olmaları için örgütlenme toplantılarına ve festival tarzı grupların bir arada örgütleyeceği etkinliklere ağırlık vermek gerekliliği ortaya çıkıyor.

Toplantının ardından yazar Ahmet Önel oyun yazarlığı üzerine bir söyleşi gerçekleştirdi.