TİYATRODA IRKÇILIĞA DUR DİYORUZ!
(16 Kasım 2009)

Kamuoyuna,

Son dönemde yerel yönetimlerin denetimindeki salonların kullanımına ilişkin tartışmalar yaşadık. Kadıköy Belediyesi’ne bağlı Caddebostan Kültür Merkezi’nin (CKM) adil bir şekilde tiyatrolarımıza açılıp açılmadığı konusunda çeşitli fikirler beyan edildi. Tiyatrokare adına Nedim Saban CKM’nin adil bir şekilde kullanılamadığı yönündeki düşüncelerini açıkladı. Buna karşılık Tuncay Özinel bu düşünceleri geçersiz kılmaya dönük bir polemik başlattı. Çeşitli tiyatro forumlarında ve açık yazışmalarda izlenen bu tartışma, ne yazık ki Tuncay Özinel’in ırkçı saldırganlık içeren ifadeleriyle tiyatroda ırkçılığa dur demenin aciliyet taşıdığı bir noktaya taşındı.

Tuncay Özinel güya tiyatro kariyerini övmek için ırkçı saldırganlık içeren şu ifadeleri kullandı:

“… beni ve tiyatromda çalışan onca tiyatro duayenini Türk halkı bu güne getirdi. Tiyatro seyircisi düzeysiz bir tiyatroyu 30 yıl yaşatmaz. Üstelik arkasında Musevi cemaati de yoksa!”

Yahudi karşıtlığı temelinde etnik ve dinsel bir cemaati açıkça aşağılayan / düşmanlaştıran bu sözlerin deneyimli ve meslekten bir tiyatrocu tarafından sarf edilmesi, Türkiye tiyatrosu adına utanç vericidir. Biz tiyatrocular olarak içimizdeki sahteciliğin ve yardakçılığın hızını alamayıp ırkçı saldırganlığı meşrulaştırma eylemini durdurmaya kararlıyız. Türkiye tiyatrosuna yakışan bellidir: Her çeşit ayrımcılığın karşısına dikilmek ve insanlık onurunun sarsılmaz bir kalesi olmak.

Kamuya açık yayınlar ve forum siteleri muhatabını susturmayı amaçlayan ırkçı saldırganlığa geçit vermemeli, insanlığın bittiği noktada hiç tereddüt etmeden insanlığın yanında yer almayı bilmelidir. Kararlı bir şekilde ırkçılığa karşı durmanın ifade özgürlüğünün de vazgeçilmez bir koşulu olduğu unutulmamalıdır.

Tuncay Özinel tiyatromuza sürdüğü kara lekeden biraz olsun rahatsızlık duymaya başlamışsa, vakit kaybetmeksizin Sayın Nedim Saban’dan, Türkiye Yahudi cemaatinden, sözcülüğünü yaptığını sandığı Türk halkından ve tüm insanlıktan özür dileme cesaretini ve olgunluğunu göstermelidir. Gerekçesi her ne olursa olsun, ırkçı saldırganlığı tiyatromuza sızdırma ve meşrulaştırma girişimi kabul edilemez.

Bu davanın takipçisiyiz ve tiyatromuzu ırkçı önyargılardan temizlemenin kolektif sorumluluğumuz olduğunu ilan ediyoruz. Kısacası: TİYATRODA IRKÇILIĞA DUR DİYORUZ!

Örgütlü Bir Tiyatro İçin Türkiye Tiyatro Kurultayı Koordinasyon Komitesi